Bakalım Ben Kimmişim?


Oteldeyim...

Dün gece geldim...Metin ve çocuklar evdeler..

Hayır hayır, en sonunda kafayı iyice yiyip kaçmadım. Şirketin organize ettiği bir eğitim programı için diğer ekip üyeleriyle beraber buradayım. 2 gece kalıp döneceğiz. Aslında eğitim programı yanlış tanımlama oldu. Bunun adına assesment diyorlar. Türkçesi şu:

Sen bize kendini nasıl yutturmaya çalışırsan çalış, biz yemeyiz...Biz bir danışmanlık şirketiyiz ve senin ne halt olduğunu şıp diye anlarız, herkese de söööleriizzzz..

Kısacası kişiliğimizin en saklamak istediğimiz yanlarını, en karanlık sırlarımızı, en ikiyüzlü halimizi takır takır ortaya çıkarıyorlar arkadaşlar. İçinizde kaç tane insan elele tutuşmuş ama farklı yönlere gitmek istiyorlar, söyleyiveriyorlar.

Neyse, ben kendimle yüzleşmeye hazırım. Belki kendime bile itiraf edemediğim yanlarım ortaya çıkar da herkes rahatlar...

Gelelim esas meseleye...Dün gece geldim buraya, güzel bir otel...Ben zaten otelleri çok severim. Bağlılık duymadığım mekanlardır, dolayısıyla ayrılmak da zor olmaz. Yoksa ben başka bir eve taşınırken eski evimin tüm odalarının boş duvarlarını okşarım, vedalaşırım. Teşekkür ederim eski evime bize yuva olduğu için, eğer o duvarlarda bizden bir iz kalmışsa elimi gezdiririm üzerinde, ağlamak isterim. Yani arkadaşlar ben aslında çok salya sümük bir duygusalım.

Ama oteller öyle değildir, birkaç gün kalır gidersin. Oradaki hiç birşey senin değildir ve eğer halıya şarap dökmediysen senden bir iz de kalmaz. Dolayısıyla ayrılırken bıraktığın izlerle de vedalaşman gerekmez. Duygusal bir yıpranma yaşamazsın...

Neyse, dün akşam odanın kocaman yatağına yayılıp bloğuma yazı yazdım, televizyon seyrettim, hatta oda servisine tavuk söğüşlü spagetti ve tatlı ısmarladım. Keyif yaptım azıcık..

Sonra eşim aradı, çocuklarımızın yatma saati gelmiş. Daha anlatırken uydurduğum Tembel Ahmet hikayesinin 4. bölümü olan Tembel Ahmet'in Oğlu'nun Oğlu'nu dinlemek istemişler. Korkarım bu hikaye böyle devam edecek de uyduracak şey bulmakta zorluk çekmeye başladım.

Ya arkadaşlar, bazen bu modern teknolojinin nimetlerine gerçekten saygı duyuyorum. Eşim telefonunun hoparlörünü açtı ve ben çocuklarıma uyku öncesi hikayelerini anlattım, uzaktan kocaman bir öpücük gönderdim.

Sonra en büyük keyiflerimden birisini yapıp televizyonun karşısında uyudum. Bu sefil uykuya bayılıyorum. Televizyonda sevdiğim bir film varken- ki dün akşam Sleepless in Seattle vardı- karşısında uyuklamayı çoook severim.

Bugün yoğun bir gündü ve akşam oldu. Arkadaşlarla dışarıda birşeyler atıştırdıktan sonra otele yakın bir alışveriş merkezinden çocuklarıma zencefilli kurabiye, ev şeklinde bisküviler, çikolata filan aldım. Görünce 2 gün yanlarında olmamamın üzüntüsünü biraz hafifletebileceğimi umuyorum.

Geldim, şimdi odamdayım. Televizyon seyrediyorum. Kucağımda bilgisayarım yazı yazıyorum. Madem günde 20 € ekstra harcama hakkımız var o zaman dedim minibardan minik bir şişe şarap da açayım, yanında da minik, siyah beyaz manzaralı teneke kutulardaki kuruyemişlerden...Bu şık teneke kutulara sonra incik boncuğumu koyarım, veya pasta süslerimi......

Çocuklarımdan uzakta olduğum için çok üzgün olmakla birlikte onlar emin ellerde oldukları için de içim rahat. Ayrıca yılda bir kez 2 günlük bir ortam değişikliğine herkesin ihtiyacı olur, değil mi? Hem zaten gelmeye de mecburdum, şirket assesment'ı bu...değil mi?

Şeklinde içimi rahatlatma ve kendimi affetme girişimlerinden sonra, arkadaşlar, bu akşam erken yatacağım. Yarın aslında kim olduğumu söyleyecekler..Bakalım benim tanıdığım benden farklı bir geri bildirim alacak mıyım?

Sevgiler

4 yorum:

Deli Anne dedi ki...

Ohhhh, tadını çıkar arkadaşım.. Emin ellerdeyse şayet çocuklar, ki öyle.. bir iki gün yalnızlıktan ne olur ki? Hepimize bir assesment gerekli:)

neselihaller dedi ki...

darısı başınıza arkadaşım, sevgili komşum:-) bana iyi geldi ne yalan söyleyeyim. Ama çocuklarımı da çok özledim. Akşam gidip mıncık mıncık mıncıklayacağım onları....

Adsız dedi ki...

Hayatim arkadasa katiliyorum, ara sira kacamak iyi geliyor ( bu is icinde olsa )
Tatlim assesmentin sonucunda ne cikti ? cok ilginc....

Sultan

neselihaller dedi ki...

hayatım assesment'ın sonucu aslında sürpriz olmadı, yaşam koçu da zaten dedi ki sana söyleyeceğim yeni birşey yok, sen zaten bunları bize söyledin...evet geliştirmem gereken yönlerim var tabii ki ama koç benim doğru bir seçim olduğumu söyledi...egom tavan yapmış durumda hiç sorma :-))