Okulu kıralım Taksim'e çıkalım

İçinizde bugün, nedense özellikle bugün, çalışma aşkıyla yanıp tutuşan var mı?


Lütfen yok deyin. Bu güzel havada fabrikaya tıkılıp çalışmak zorunda kaldığı için kendini kötü hisseden tek kişi olmak istemiyorum. O zaman duyduğum suçluluk hissi daha da ağır basacak.

Bugünlerde bir tuhaflık var bende…Salak gibi anlamsız bir heyecan var, hani her gün Cuma'ymış gibi, sanki her an yeni ve güzel bir şey karşıma çıkacakmış da o da içime doğuyormuş gibi…Bahar çarpması sanırım, geçer herhalde…Belki de aşklı meşkli kitapları okumayı bırakıp sadık yarim Ahmet Ümit'e geri dönmeliyim. Azıcık cinayet kurgusu belki beni biraz toparlar.


Aslında sorun tamamen bu güzel havalarda çalışmak istememden kaynaklanıyor. Hava tam "okulu kıralım Taksim'e çıkalım" havası. Eh kışın da o soğukta çalışmak istemiyorum. Evde sıcacık ekose battaniyemin altında elimde kahve bezmek varken o karda kışta kim 90 km yol tepip işe gidecek? Cevap veriyorum: oflaya puflaya ben…

Neden sanki ülkemizde doğru düzgün pozisyonlar için part time iş olanakları yok ki? Gidip mühendis olacağıma öğretmen veya eczacı olsaydım daha mı iyi olurdu acaba? Yoksa bende bu kafa varken öyle de böyle de şikayet edecek bir şey bulur muydum?

Sizin ruhsal durumunuz bugünlerde nasıl? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?


Gülçin - the sıkılgan-

Hiç yorum yok: