Bu haftasonu 3 şeyin farkına vardım arkadaşlar:
1- Çocuklarım artık iyice büyüdüklerini hissettirmeye başladılar. Bize, anne ve babalarına, mühendis ve iş hayatında belli bir kariyeri olan biricik anne ve babalarına, gerizekalı muamelesi yapmaya başladılar. Bir sevgi kelebeği olmasam ( !!??###) alıcam ayağımın altına ama ben gerizekalı yerine konduğumu anlayana kadar onlar çoktaannn olay mahalini terkedip gidiyorlar.
Misal:
Oğlum Haydutyus, insan ırkının çikolata yiyerek hayatta kalabileceğini zannediyor. Ben de bu olayı çaresizce kontrol altında tutmaya gayret ediyorum. Dün akşam gelmiş bana:
Yiğit: Anne çikolata yicemm
Ben: Olmaz oğlum, şimdi çilek yedin
Yiğit: …… Ne alakası var anne?
Evet ne alakası varsa…O anda çikolata vermemek için aklıma gelen tek argüman buydu…
Yutmadı sıpa…En sonunda 1 küçük parçayı kopardı benden ve gitti….
Misal:
Ankara'ya yeğenimin doğumgünü için giderken teyzem İpek'e çok cici bir kıyafet almış. Siyah üstüne beyaz puanlı balon etek ve de beyaz önü büzgülü tişört. Doğumgününde kalabalıktık, bebişin hem anne tarafı hem baba tarafı oradaydı. Gelgelelim Ankara soğuktu, ev de biraz serindi. O cici kıyafetin üzerine İpek üşümesin diye bir hırka uydurup giydirdim ama İpek bundan hiç hoşlanmadı. Elbisesi kapanıyor diye. Neyse efendim, misafirler geldi, baktım İpek elbisesinin kurdeleleri filan kapanıyor diye çok üzüldü biraz çıkarayım da gönlü olsun dedim. Hem de ne bileyim, herkes görsün kızımın güzel kıyafetini istedim sanırım…Kompleksli miyim neyim?
Ben: Kızım gel, hırkanı biraz çıkaralım ama sonra yine giyeceksin tamam mı? Ev serin
İpek: Sonra yine giyeceksem şimdi niye çıkarıyorsun o zaman?
Ben: ……..
Herkes elbiseni görsün diye diyecek halim yok herhalde çocuğa…Görgüsüzlük aşılamamak lazım...
2- Benim bu manik depresif hallerim sayesinde çocuklar da manyak olacaklar korkarım. Bir an son derece sevecen, neşeli ve kafa bir anneyken küçük bir uyaran karşısında delirip avaz ciyak bağırabiliyorum.
Mesela bunun için her gün toplanan, temizlenen evin 3 saat içinde en az 3 odasının savaş alanından beter bir hale getirilmesi, ısrarla oyuncaklarınızı toplayın komutlarımın kaale alınmaması yetiyor. Be kardeşim ev zaten 4 oda…Oturma odasında adım atacak yer yok, yatak odalarını söylemiyorum bile, küçük oda yerdeki oyuncaklar sayesinde bubi tuzaklarıyla dolmuş..Bir bizim yatak odasını kurtarabiliyoruz sanırım o da benim deli deli bağırmamdan tırstıklarından oluyor. Aslında tırstıkları da yok ya..Çenemi kapayayım diye yapıyorlar sanırım….
O yüzden Caillou'nun annesine sinir oluyorum. Nefret ediyorum o karakterden. Her zaman son derece sakin, sevecen, asla bağırmayan, kontrolünü kaybetmeyen bir anne modeli oluşturuyor kadın…Bu hissiyatımı Metin'e de söyledim:
Ben: Şu Caillou'nun annesine sinir oluyorum, manyak..
Metin: Neden? Çocuğa sözünü geçirebiliyor diye mi?
Ben: …….
İşte o an da kocamı sevsem mi boğsam mı bilemediğim anlardan biriydi….
3- Veee……büyük haber……BEN KIZIMA ELBİSE DİKTİİİİMM!!!!!!!!!
Evet dostlar, bu konuda ne kadar kabiliyetli bir kadın olduğum malumunuz ( Bkz. http://neselihaller.blogspot.com/2010/12/oremeyen-bayan.html ).
Ama, lütfen, azimli bir kadınım aynı zamanda…çocuklarıma bir şey dikeceğim diye içimde karşı konulmaz bir istek var. Ben çocukken annem de çok dikiş dikerdi, ama çocuğum diye gösteremezdi. Ben de pek hanım bir kız değildim zaten. Büyüyünce de hiç işim olmadı dikişle nakışla….Sanırım anne olduktan sonra yaşadığım hormonal patlamaların sonucu şimdiki domestik hallerim….
Pazar günü teyzemin dikiş dikeceğini öğrenince, " en azından çıraklık ederim, bir iki bir şey öğrenirim" diye kaptım İpek'i soluğu teyzemde aldım. Teyzem de sağolsun kendi işini gücünü bırakıp bana dikiş dikmeyi öğretmeye koyuldu.
Arkadaşlarım, teyzem bir sabır abidesiymiş meğer. Ben olsam beni oracıkta boğardım. Be mübarek kadın, insan dikiş makinasında düz bir dikiş bile atamaz mı? Bu kadar mı kabiliyet fakiri olur bir insan? Bu kadar mı hizalamadan bihaber olur? Güya bir de mühendis olacaz...
Teyzem yaklaşık 4 saat boyunca insanüstü bir sabırla benim batırdığım dikişleri söktü, bana doğrusunu tekrar tekrar gösterdi…En sonunda İpek'e kolsuz bir elbise dikebildim. Diktim derken sadece omuz ve yan dikişlerini yapabildim, onu da Allah kabul etsin kontenjanından…Diğer kısımları teyzem halletti…
Ama hayatımda ilk kez dikiş makinasının başına oturdum, pek zevkliymiş. İpek eve gelir gelmez giydi elbisesini…Koridordaki aynanın karşısında kendini beğene beğene bir o yana döndü bir bu yana….Kuşum benim…Feci motiveyim bu konuda…Bu hafta kumaş alıp müsait bir zamanında soluğu yine teyzemde almayı planlıyorum :-))
Öptüm..
12 yorum:
Dikis makinasina ilk kez oturup yinede makinayi cevirmeyi basardiysaniz,e siz zaten kabiliyetlisiniz demektir bence! Valla bravo!
Yazilarinizi cok keyifle okuyorum,sevgiler efendim bizden size...
Bayildim cocuklarin cevaplarina :)Cok güzelll
Dikis isinden ben de anlamam.Ama burda bir pantolan aliyoruz.Pantolana verdigimiz paranin aynisini pacalarini kestirip diktirmek icin veriyoruz.Disiki makinasi almayi böyle ufak islerimizi en azindan kendim halletmek istiyorum :)diktigin elbiseyi merak ettim.Bir resimleyiversen :)
ellerine sağlıkk...Benim de dikesim var ama mühendisten oluyosa bu iş öyle deniyceeem :) yoksa yine eve toplayıp beceremeyip kenara atmaktan korkuyorum :)
Tamamm hayatim sen bu dikis olayini söktün..... ama bak beni unutma bende isterim artik bir elbise...:-)öptüm
Sultan
sondan başlıyım,teyzene acıdım.haberi var mı geleceğinden.seni görünce dumura uğramasın:))
ayy dedim aynı ben.sapsakinken bir anda feryat edebilme niteliğine sahip enteresan hatunlarız dimek.
ve var ya onlar büyüdükçe daha bi gerizzekalı yerine koyuyorlar insanı .ha benden demesi:)
Bir Terazi Kızı: ooo--bana cesaret veriyorsun arkadaşım..teşekkür ederim
Aslı'cığım: sorma, burada da pahalı o işler...bu arada resim konusunda haklısın..dur çekivereyim...
Selcen'im mühendislikle alakası yok aslında...el becerisi lazım ki o da bende yok maalesef..ama istek var..sayılır mı ki?
Sultan'cığım belden lastikli bol eteğe varsan bol bol dikerim şeker...
Ay Sevgi'ciğim Sitoş'um...süpersin bacım, ne diyeyim
Eyvah...zavallı teyzen..mahvolan zavallı kumaşlar desem kızarmısın acaba:)))))
Yok yok arkadaşım...iyi yapmışsın...öğrenmenin yaşı yok, mühendislikle terzilikte benzemiyolar zaten üzme kendini..sevgiler
Yine keyifle ve yüzümde tebessümle okuduğum bir yazıydı:)
Dilek: değil mi canım? dikiş dikmeyi öğrenmek için geç sayılmaz değil mi? artık ben de basit bir kaç parça şey dikebileyim istiyorum..
Nurefşan'ın Annesi: teşekkür ederim arkadaşım, sevgiler
hahah cok guzel diyaloglar bunlar annnesi , ustune alinma :) cocuklar gercekten buyuyor ...dikis konusunda hafta sonunda teyze evde olacakmi acaba :))
sevgiler
Yorum Gönder