Bir Bilgisayarı Bile Yok

Şimdi dostlarım, iş hayatına ara verdiğim şu günlerde boş durmaya alerjik olan bünyem sayesinde kendime yeni konular bulmaya çalışıyorum. Çünkü arıza çıkarmaya meyilli ruhuma yeterli materyal temin edemezsem eğer kocama sardırıyorum ki bu da evlilik müessesesinin devamını riske sokuyor.

Bundan mütevellit çocukların okulunun Okul-Aile Birliği karmaşasına balıklama atladım. Aslında okul-aile birliği kavramı benim çok ciddiye aldığım, okulda aktif ve etkili olması gerektiğini düşündüğüm bir oluşumdur.

Dün ilk toplantı vardı. Bir yandan telefonda Sitoş ile konuşurken bir yandan da saçlarımı kabartıp taaa dolabın dibine soktuğum çizmelerimi arıyordum. Giyindim, süslendim ve toplantıya gittim.

Okul sahibi güzel bir konuşma ile başladı. Okul-aile birliğinden beklentileri, geçmiş yıllarda yapılan faaliyetleri anlattı. Yakınlardaki bir okula kütüphane yaptırılmış, bir başka okuldaki çocuklara kıyafet yardımı yapılmış, Van'a destek paketleri gönderilmiş.  "Aaaaa" dedim, " pek hoş, Allaaaaahhhh ben şimdi neler yaparım burada" diye içimden geçirirken öyle birşey söyledi ki beni kaybetti.

Okul Sahibi: Yalnız bu sene ben öyle kermes yapalım, para toplayalım, bilmem nereye yardım edelim türü faaliyetleri desteklemiyorum. Önce kendi kapımızı süpürelim, sonra diğer yerlere bakarız.

Eh, haklı adam, tabii yani, olabilir.

Okul Sahibi: Bu okulda % 10 oranında tam burslu okuyan öğrenci bulunmaktadır.

Hımmm...%10 fena değil, aferin adama...

Okul Sahibi: Yani aralarında öyle çocuklar var ki bir bilgisayarı bile yok, bir modemi bile yok!!!

????!!!!....Nassıı yani? Öyle zor durumdalar ki çocukların bir bilgisayarları yok öyle mi? Öncelik vermemiz gereken ihtiyaç bu mudur? Allah aşkına nerede yaşıyoruz biz? Okulun bulunduğu çevrede karnını doyuramayan aileler olduğunu biliyoruz. Tamam okul olarak herkesin her derdine koşmak zorunda değiller, bu daha çok belediyelerin, muhtarların ilgilenmesi gereken bir konu olabilir ama ihtiyaca örnek olarak verdiği şey bilgisayarı yok, modemi yok, vah zavallı mı olmalıdır?

Ben zaten bu bilgisayar işine biraz takılıyorum. Günümüzde bilgisayar çocuklar ve gençler için sınırsız bilgiye ulaşma, araştırma aracı değil, oyun sitelerinde sörf aracı olarak kullanılıyor. Bir çocuğun evinde bilgisayar olmasının şart olduğunu sanmıyorum. Kaçımızın çocuğu bilgisayarı alıp inceleme ve araştırma yapıyor? Ödevleri varsa belki o zaman....Ancak oyun oynuyorlar.

Neyse, dünkü arıza ihtiyacımı da bu şekilde gidermiş oldum canlarım....Öptüm sizi....

17 yorum:

yaruze... dedi ki...

Netice de kolej sahibinin de sefalet anlayışı bir yere kadar Gülçincim.
Bir I pad leri bile yok falan da diyebilirdi...

Selen dedi ki...

Tamamen katılıyorum. Bilgisayarı %90 oyun oynamak için kullanıyorlar. Bizim büyük oğlan geçenlerde geldi "facebook hesabı istiyorum, sınıfta herkesin var" diye. Olmaz olmaz, ne yapacaksın bu yaşta facebook'u dedik direttik en sonunda sadece facebook oyunlarını oynamak istediği ortaya çıktı. Ben de dedim ki o zaman uyduruktan bir hesap açalım, gerçek adın yazmasın, fotoğraf falan da koymayalım ama daha çocuğun doğum tarihini girince facebook arıza verdi, yaşın küçük büyü de gel dedi. Şimdi ben anlamıyorum bu diğer çocukların nasıl facebook hesabı olabiliyor? Bunların anne babaları uyuyor mu?

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

çok doğru noktalar var haklısınız.
denetimsiz aileler yazık ediyor çocuklarına.

ama birde gerektiği yerde kullanmıyoruz , sorun bu!
bilinçç eksikliği malum.

akıntıda savrulup durmaktan başka zaman geçmiyor gençlerin elinde :(

yinede dönüşü yok..
teknoloji artık ruhumuza dek yapıştı.....

sevgiler....

dilek dedi ki...

bencede, adam iyiki " yaaa sormayın bir İ pad'leri bile yok, durum vahim" deseydi ne olacaktı....

Ebru dedi ki...

Varoşları oturduğu plazalardan tarifleyen şairler tanıyorum:) Onlara benzemiş.

neselihaller dedi ki...

Gönül'cüğüm doğru söylüyorsun vallahi

Selen'ciğim, bir kısmına bizzat anası açıyor bu siteleri...çocuk çok ısrar ediyor diye

neselihaller dedi ki...

Bir Dut Masalı: haklısın, teknoloji ruhumuza işlemiş ama çocuklarımızı ne kadar koruyabilirsek kar sayılır....önce bizlerin bilinçlenmesi lazım tabii ki...

Dilek'ciğim: vallahi Allah korumuş :-))

neselihaller dedi ki...

Ebru'cuğum: aynen şekerciğim....

Deli Anne dedi ki...

Sen arıza ihtiyacını nasıl giderdin ben orda takılı kaldım, neler ettin ayol desene:)

İkiz Annesi dedi ki...

Hey Allahım ne günlere kaldık vah vah yazık diz üstümü lazımmış acep ya da tablet Pc daha mı uygun olur??

Esra dedi ki...

Gülçin'cim malesef bilgisayarsız olmuyor artık hakikaten, sadece bilgisayar ve modem de değil, printer ve scanner gibi parçaların da olması gerekiyor ki verilen ödevler yapılabilsin. Test sorularını bile cd de dağıtan okullar var.Yeğenlerimin okulu geçen sene iskoçya'ya gezi düzenledi yaz tatilinde. Evet iskoçya'ya! Biz giderdik istanbul ankara'ya ve çok da mutlu olurduk o kadarıyla. Lakin durumlar biraz değişmiş şimdi! Yani hiç de anormal değil adamın söyledikleri fakat haklısın öncelik bu olmamalı pek tabi.

neselihaller dedi ki...

Deliş'im çocukların internet kullanımlarından girdim ama adamın pek hoşuna gitmedi, konuyu kısa kesti...Sıçrardım üzerine aslında ama daha ilk toplantıdan olay çıkarmayayım dedim...Şimdi fırsatını kolluyorum

Aylin'ciğim aceba I-Pad mi alsak ki:-)

Esra'cığım: çok haklısın yaaa...da..ben de buna takılıyorum işte...dolmakalemin suyu mu çıktı? Niye ödevler anasınıfından itibaren bilgisayarda yaptırılıyor...Bu arada İskoçya iyiymiş...Ben gidebilir miyim? :-)))

Anne Kraliçe dedi ki...

Bildiğim kadarıyla her özel okulun %10 tam burslu çocuk okutma zorunluluğu zaten var (yani amcamız lutfetmiyo devlet bizzat istiyo) madem bi ali cenaplık yapacakmış bu sayıyı arttırabilir yada burssuz giren öğrencilerin başarılarına göre teşvik edici şeyler yapabilir.Yoksa bir İskoçyaya bile gidemiyorlar der yakında bu müdürler.

Sitare dedi ki...

Netice de kolej sahibinin de sefalet anlayışı bir yere kadar Gülçincim.
Bir I pad leri bile yok falan da diyebilirdi...

demiş yaruze hemi de dilek aynını demiş
ben de ayneeen diyorum
asıl sen şık mıydın onlar mı şıktı kim rüküş kim kokoştu onu anlatsaydın
kafamız dağılsaydıııı

Mutlu Eller dedi ki...

Merhaba, bloğuma hoş geldiniz. Ben de sizi ziyarete geldim:)

Ben dört yılı aşkın süredir bir kolejin okul aile birliğinde görev yapıyorum. Çok istekliyiz, çok şey de yaptık. Yakınımızdaki kardeş okul projeleri, okuldaki IB öğrencilerini destekleme, kermes düzenleme vs. Burslu öğrencilere gelince; bizim okulda da var ve ailelerinin durumu çok da iyi olmadığından çocukların pek çok ihtiyacını gideriyoruz. Çocukları tanımadan, rehber öğretmen eşliğinde. Kimisinin arkadaşlarının doğum gününe gidecek doğru düzgün kıyafeti yok, kimisinin kışlık botu. Bilgisayar olayına henüz girmedik:)) Projelerle ilgili bölümü okuldaki bilgisayarlarla hallediyor olabilirler...
Benim çocukların sınıflarında da Facebook olayı çok yaygın. Ben hala direnişteyim. Evde bilgisayar kullanımı da kısıtlı. Ama her hafta mutlaka internete bakılması gereken bir ödev geliyor. Okul bülteni çevreci yaklaşımla web sitesinden yayınlanıyor. Yani artık internet şart diyelim. Bir psikolog "interneti öcü olarak görmeyin, çocuklarınıza nasıl doğru şekilde faydalanabileceğini öğretin" demişti. Kulağıma küpedir benim!
Sevgiler...

neselihaller dedi ki...

Anne Kraliçe: Hadi yaa...ben de saf saf ne yüce gönüllü adam diyordum....

Sitoş'um canım benim bugün yine toplantı var, detaylı malumatı bugün veririm canım

Semi'ciğim: sen de hoşgeldin...ben de ihtiyacı olan çocuklara yardım yapmak istiyorum ama bu bilgisayardan başlamamalı...bizim evde de internet kullanımı yaygın ama çocuklara oyun oynamaları için 1 saat süre tanıyorum. Ama ödevlerini filan bilgisayardan yapıyorlar. Aslında mesele senin de dediğin gibi interneti doğru kullanmayı öğretmekte...

Sitare dedi ki...

Bekliyom:-D