Zorla Rejim Yaptırılmıyormuş

Kibar adamdır benim eşim. Valla…Kesinlikle bu yazıyı o da okuyacağı için demiyorum, kibardır…
Mesela ince yapısından hiç beklenmeyecek ölçüde, tam bir etobur olmasına rağmen sırf pişirilip önüne kondu diye sebze yer. Gıkı çıkmaz.
Annemin bizde kaldığı dönemde akşam yemeğine annem özene bezene kapuska pişirmişti.

 Lahanayı yaratan hey güzel Allah'ım, neden kapuskanın icat edilmesine izin verdin ki…

" Anne" dedim "eline sağlık ama Metin kapuskayı pek sevmez"
Ben bile hiç sevmem. Düşünün eşimin halini…
Bu sayede ben de yırtarım belki diye hesap yapıyorum içimden…

" aaaa..benim kapuskamı herkes sever" dedi annem ve Metin'e şöööyle güzel bir tabak doldurdu.

Eh, haliye Metin de ne yapsın tabağını bitirdi, "eline sağlık anne" dedi.

Budur.

Annem " bak ben sana demedim mi benim kapuskamı sevdi diye…tabağını sıyırdı oğlum" dedi ve ondan sonra da biz ara ara kapuska yer olduk. Ne de olsa damadı sevmişti annemin kapuskasını, annem pişirmez mi hiç?

En sonunda anneme durumu anlattım. Çok üzüldü tabii ama kocamı da düşünmek zorundaydım.

Çok üzgünüm anneciğim.

Metin'in bu pişirilene yok dememe hali onu daha da zor durumlara sokabiliyor tabii.

Mesela ben İpek'e hamileyken 20 kilo almıştım. Metin de benimle beraber tombullaştı haliyle.

En sonunda onu rejime sokmaya karar verdim.

Bir akşam yemekte sadece ıspanak yaptım. Bir tabak yedi, " eline sağlık hayatım çok güzel olmuş" dedi ve kalktı. 20 dakika sonra onu mutfakta sucuklu yumurta yaparken yakaladım.

Yılmadım.

Ertesi akşam daha acımasızdım.

Bu sefer yemekte haşlanmış karnıbahar vardı. Karnıbaharı haşlıyorsunuz, üzerine sarımsaklı yoğurt, zeytinyağı, pul biber ve nane serpiyorsunuz.

Bana göre ziyafet, ona göre eziyet bir durum yani.

Doldurdum tabağını yine. Sesini çıkarmadan tabağını bitirdi.

Metin: Eline sağlık hayatım, şimdi yemekte ne var?
Ben: Yemek buydu canım, biraz daha alır mısın?
Metin: alayım peki

dedi. 2. tabağı da götürdü. Sonra beraber sofrayı topladık.

15 dakika sonra adam arazi…Bu sefer buzdolabına kafayı sokmuş ne var ne yok götürüyor. Bir önüne sandalye çekmediği kalmış yani.

Acıdım ondan sonra kocama.

Artık yemekleri makul bir dengede tutuyorum. Sadece sebze kocamın ahlakını bozuyor.

Sevgiler

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Hayatim galiba erkeklerin genelinin zebzeye karsi alerjileri var... ;-)
Sultan

neselihaller dedi ki...

Yok hayatım, ben işyerimde görüyorum, kendi özgür iradeleriyle brokoli yiyen erkekler var....Gerçi yeni bir tarif buldum, adını da Metin Bayıldı koydum...Tarifini daha sonra yayınlayacağım burada...

Deli Anne dedi ki...

benim eşim de tam aksien sebzeyi pek sever.. aileden geleni devam ettiriyorlar bana kalırsa.. kayınvalide çok titizdir, sebzeye düşkün.. haliyle çocuklar da öyle.. bizde de et makbüldür, ben de etli şeyleri severim mesela..

neselihaller dedi ki...

ne guzel deli anne, ne pisirsem derdin daha az oluyordur herhalde. Ben de eti pek bir severim aslında ama İzmir'li yanım itibariyle sebzeye düşkünlüğüm de vardır

Adsız dedi ki...

Bence ot,etin kıymetini bilelim diye yenebilecek birşey.Ot inekler için uygun bir besindir çünkü onlar geviş getirirler,biz geviş getirmeyiz,oyüzden ot yememeliyiz.
Metin

neselihaller dedi ki...

Pes diyorum sana kocacım, kendini aştın yemin ederim, nirvana noktası bu olsa gerek...Çok değil 20 seneye kadar doktorlar kolestrol deyip kırmızı eti yasakladıklarında benim sebze yemeklerime mecbur kalacaksın nasıl olsa...İşte o zaman bu inek muhabbetinin intikamını brokoli ile alacağım :-)))