Hafızama Kurban...


Benim zayıf bir hafızam vardır. Bir garip işler mekanizması…
Mesela hiç abartmıyorum Ben Hur filmindeki bir figüranı - ki sinema tarihinin en çok figüran kullanmakla rekor kırmış filmidir- başka bir filmde görsem hemen tanırım. Öyle bir fotografik hafıza vardır bende…

Ama gelin görün ki olay hatırlayamam…Kim bana ne demiş, ne yapmış, ben kime ne söylemişim kalmaz bende…Hemen silerim kayıtlardan…Yaşanır ve biter…O yüzden birisiyle bir sorunum olursa anında konuşup gerekirse tartışıp çözmeye çalışırım. Çünkü sonradan olayı hatırlamam ama o kişiye karşı açıklayamadığım bir öfke kalır içimde…En azından öfkemin sebebi bilinsin diye tepkisel davranırım ki ben unutsam bile karşımdaki unutmasın...

O yüzdendir belki de iç huzurumu bulmam çok zor olmaz…Eski defterleri ha bire açıp da kendimi huzursuz etmem, edemem…Beni feci yaralamadıysa kimseye kin de besleyemem...Arada ayarım kaçar ama genel olarak insanların davranışlarından dolayı kendi kendimi yiyen bir insan değilim…Kimisine bu umursamazlık olarak gelir ama elimde olmayan bu durum aslında benim akıl ve de ruh sağlığımı olabildiği kadar muhafaza etmeme yaramaktadır.

Bende geriye duygular kalır..Örneğin bir insanı sevmeyebilirim, kimse kimseyi sevmek zorunda değil zaten…Ama neden sevmiyorsun sorusuna cevap veremem…Olayı unutmuşumdur. " O bana şunu dedi, bunu yaptı, bilmem ne etti" diye örneklendirip saatlerce konuşamam…Ama kesin olarak aramızda bir şey geçmiştir ve ben de silmişimdir defterden…Ama oturup anlatamadığım için ve hatta  hatırlasam da bir başkasıyla oturup dedikodusunu yapmayacağım için çoğu zaman haksız duruma düşerim.

Seviyorum ben hafızamı aslında…Bende geriye kötü izler kalmasını engelliyor. Doğal bir savunma mekanizması yaratıyor. Detayları hatırlarsam yıllarca içime oturacak olaylar bende geriye sadece bir hoşlanmama duygusu bırakarak bir bir gidiveriyor hayatımdan…Böylece ben çoğunlukla sadece beni mutlu eden olayları hatırlıyorum, bazen onları bile unutuyorum ya neyse.

Ha çooook derin iz bırakan birkaç olayın detaylarını hatırlıyorum ama yapı itibariyle boşverebilen bir tarafım da olduğu için atıveriyorum bilinç altımın karanlık kuytu köşelerine, oluyor bitiyor.

Problem asla unutmak istemediğim olayları da unutmamda zamanla…Çocuklarımın beni güldüren, mutlandıran, umutlandıran, " asla unutmam" dediğim küçük ama güzel olayları, sözleri, davranışları da hafızamın azizliğine uğruyor bazen...

Bu bloğu da o yüzden açtım bir yerde…Yıllar sonra geriye dönüp bakmak istediğimde muhtemelen aklımda geçmişimle, yaşadıklarımla ve hissettiklerimle ilgili çok fazla bir şey kalmayacak. Ama benden de geriye anlatılıp gülünecek birşeyler kalsın istiyorum. Çocuklarım ileride annelerinin "gençliğinde" neler düşündüğünü, neler hissettiğini, kendilerinin ne kadar çok sevildiğini ve nasıl harika çocuklar olduklarını bilebilsinler istiyorum. Ve ayrıca ben de onların yaptığı maskaralıkları hatırlayabilmek istiyorum. O yüzdendir ki hayatımın kaydını bu siber alemde tutuyorum…Sizleri de şahit ediyorum...

Bu yüzden yazıyorum…

Sevgilerimle

9 yorum:

mehmet dedi ki...

Sevgili kızım, insanların psikologlara avuç dolusu para dökerek varmaya-elde etmeye çalıştığı meziyetlere doğuştan sahip olmanın ne büyük bir ayrıcalık ve üstünlük olduğunun farkında olman ve bundan da mutlu olman çok güzel. Bunu yakınında olan biri olarak zaten biliyorum. Olgunluğun yaşla fazla bir ilgisinin bulunmadığını da biliyorum ama bunun bu kadar yakınımda olması ayrı bir kıvanç veriyor. İnşallah torunlarım da bu meziyetlere sahip olurlar canım.

İkiz Annesi dedi ki...

Ahh bende de tam tersi kimin ne söylediğini ne yaptığını asla unutmam.Deli gibi yorarım beynimi bu yüzden:(
Bende de isim hafızası yoktur maalesef isimleri zor ezberlerim ama sayıları asla unutmam.
İyiki de yazıyorsun canım benim iyi ki seni tanımışım:)
Sevgiler..

Cici Dükkan dedi ki...

Allahım, Çok şükürler olsun sana:)). Ben valla çok üzülüyodum bizamanlar ayynen bu anlattığın gibi çalışan bi hafızaya sahip olduğum için. Sonraları kendimi böyle kabul ettim::)) Zaman zaman başımı derde soksa da ben böyleydim :)
vee şimdi anladım ki yalnız değilim, belki başkaları da vardır:))

dilek dedi ki...

Hayatımın sadece 8 günü hafızamda yok...geri kalanın tümü saniye saniye kayıtlı desem yeridir....beynim almıyor diyorum bazen....senin hafızan süpermiş valla:)

anne kaleminden dedi ki...

iyi ki yazıyosun :)

Unknown dedi ki...

Keşke bende unutabilsem ama nerde.Cuk diye oturur hafızam ciğerimin üzerine...
Unutmamak için yazman ne güzel , iyi yapıyorsun bizde bu sayede keyifle takip ediyoruz...Seni okumayı çok seviyorum arkadaşım :)

Zeugma dedi ki...

İyi ki yazıyorsun gerçekten.Geçen gün eski yazılarında gezindim. Çok sevdim hepsini.

Şimdi, burada hafıza modelini ben de sevdim :)
Keşke aynısı olsam. Birinin bana yaptıklarını en ince detaylarıyla hatırlayıp çıldırıp durmasam..
Ama yine de çözümüm var. Aklıma getirmemeye çalışmak...

Adsız dedi ki...

Hayatim bazi seyleri unutmak coook ama cook daha iyi...yoksa insan cildirma noktasina gelir..ve zaten senin yüregin kalbin okadar güzel ki tarif etmeye kelimelerim yetmiyor... ama sen benim ne demek istedigimi umarim anliyorsun... sen BIRTANESIN BIRTANE
Sultan

Pilli Petro dedi ki...

ya bu hallerimiz hem iyi hem de kötü aslında. çözüm bulamadım resmen. ben neden yazıyorsun diye soranlara "unutmak için" diyorum mesela, pek çokları da hatırlamak için diyo, garip bi zihin benimkisi :)

ama yalnız değilim bisürü olduk bile :)