Bir Babanın Ağzından Baba Olmak

Sevgili İkiz Annesi'nin Baba Olmak yazısına yaptığım yorum artık mim olarak karşınızda :-) Ama bu mim bildiğimiz mimlerden değil...Baba olmanın nasıl birşey olduğunu bize eşlerimiz tarif edecek...Neler hissettiklerini bize onlar anlatacaklar, biz yazacağız.

Tabii bu iş o kadar kolay olmuyor...Biz kadınlar içimizi dışımıza çok kolay açabiliyoruz ama erkekler o kadar kolay dökülemiyor hislerini...2 gündür eşimin peşinde dolaşıyorum en sonunda onu rahat bırakayım diye kısa bir röportaja ikna oldu....Aklımda kalanları aktarıp ben de Sitare'yi, Deli Anne'yi ve Taze Anne'yi mimliyorum. Hadi bakalım hanımlar, eşlerinizi konuşturun...


Ben: Hadi hayatım, biraz anlatsana baba olmak nasıl birşey?

Metin: Güzel

Ben: Hadi ama...başından anlatsana...Mesela ben İpek'e hamile olduğumu öğrendiğimde ne hissetmiştin?

Metin: Çok heyecanlanmıştım, bir de korkmuştum

Ben: Neden korkmuştun?

Metin: Yani küçücük birşey, ne olduğunu bilmiyorsun, nasıl olacağını bilmiyorsun, sorumluluk filan..bir de hamilelik sağlıklı geçecek mi bebek sağlıklı olacak mı endişesi var tabii..

Ben: Sen doğuma da girdin, onu içimden çıkardıklarında ne hissetmiştin?

Metin: Yani, aylardır heyecanla, merakla beklediğin çocuğunu bir anda karşında görüyorsun..anlatmak çok zor...mucize gibi bir şey bu...

Ben: ( elimi çeneme dayamış hayran hayran kocamı dinliyorum) peki sonra, eve gelince?

Metin: Küçücük birşey, tutmaya korkuyorsun, ya birşey olursa endişesi taşıyorsun..bir de çevrede sürekli ne yapılması gerektiğini söyleyen bir sürü insan vardı...bebeğin ihtiyaçlarının ne olduğunu ve nasıl karşılanması gerektiği konusunda....

Burada araya girip durumu aktarıyorum: Ben sezaryenliydim ve perişan bir haldeydim...gece uyanıp emzirip İpek'i Metin'e veriyordum gazını çıkarsın diye, tekrar uyuyordum..Metin 2 saat çocuğun gazını çıkaracağım diye uğraşıyordu, tam gazı çıkıyordu ki tekrar beslenme saati geliyordu...Metin bu şekilde gık demeden haftalarca yani ben ayağa kalkıp kucağımda çocukla dolaşabilene kadar devam etti....

Ben: Peki Yiğit'e hamile olduğumu öğrendiğinde 2. çocuk diye daha farklı şeyler hissettin mi?

Metin: Hissiyat anlamında bir fark olmadı..onu da heyecanla bekledim ama tabii ilkinden tecrübeyle neler beklemem gerektiğini biraz daha biliyordum.

Burada fazla detaya girmiyoruz çünkü Yiğit'in doğumunda yaşadıklarımız ve Metin'İn tek başına göğüs germesi gereken olaylar bizi üzüyor. Fazla konuşmadan atlıyoruz bu konuyu...

Ben: Peki şimdi? yani artık biraz büyüdüler ama ben her sabah saat 6:30'da evden çıkıyorum ve sen her sabah kendin hazırlanıp, ikisine kaldırıp hazırlayıp, kahvaltılarını yaptırıp servise yetiştirebiliyorsun. Sonra da işine koşuyorsun...Benim diyen kadını delirtecek bir iş bu?

Bu arada dostlar akşamları da Metin çocuklara masal okuyup uyku öncesi onlarla boğuştuktan sonra uyutur onları...ben işten geberik vaziyette gelince onların yatma seremonisine ayak uyduramıyorum her zaman...

Metin: Valla ben zevkle yapıyorum. Gerçekten..bana zor gelmiyor, hatta hoşuma da gidiyor. Yiğit'in her sabahki abuk esprileri, İpek'in ağırkanlı halleri ile uğraşmak filan hoşuma gidiyor.

Ben: Bu büyük bir fedakarlık aslında..

Metin: Hayır değil...Fedakarlık dediğin şey bana göre aslında yapmak istemediğin ve de hiç hoşlanmadığın birşeyi bir başkası için yapmaya katlanmaktır. Ben çocuklarımla olmaktan ve onlarla ilgilenmekten zevk alıyorum..o yüzden bana fedakarlık yapıyormuşum gibi gelmiyor.

Ben: Wayyy..öyle babalar var ki çocuklarıyla başbaşa kalacağım diye ödü kopuyor ama...

Metin: Ben bunu anlamıyorum işte...sorsan herkes dünyayı yönetir, dağların üstesinden gelir, her türlü güçlüğe göğüs gerer ama çocuklarıyla birkaç saat başbaşa kalmaktan korkar..bunu anlayamıyorum...Bir çocuğun nesiyle uğraşamayacaksın ki...
Anne-baba olmak kendi bireyselliğinden kurtulmaktır bana göre...egolarını bir kenara bırakabilmek, çocuğunun ihtiyaçlarını da kendi ihtiyaçların gibi yüksünmeden yerine getirebilmektir. Yani bu gündelik hayatın bir parçasıdır benim için...herkes 2 saat kafa dinlemek isteyebilir ama kendi çocuğuyla bir baba birkaç saat ilgilenemiyorsa o kişi kendini herşeyden çok seviyor demektir. İnsanları sevmeyen birisi bana göre kendi çocuğunu da sevemez. Öyle, " babayız tabii ki seviyoruz" söylemleri bana göre boştur...babaysan çocuğunla ilgileneceksin, onun ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçların kadar önemseyeceksin...
Kimsenin şikayet etmemesi gerekir, bu tercihi biz yaptık...çocuğun ne demek olduğunu bile bile yaptık...

Dostlarım röportajı burada bitirdik. Öpüyorum kocaman

24 yorum:

Unknown dedi ki...

Eşini tebrik ediyorum , çok samimi cevaplar vermiş.Hissettiklerini çok güzel dile getirmiş.Doğumu görmesi ayrı bir güzellik bence...Çocuklarıyla korkmadan ,kaçmadan vakit geçirmeside başka bir takdir konusu...Çok şanslısın arkadaşım...Mutluluğunuz bir ömür sürer inşallah.Ömür boyu mutluluklar diliyorum.iyi pazarlar :)))

neselihaller dedi ki...

amin İçimizdeki Karnaval...amin diyorum...teşekkür ediyorum. hepimizin yuvası huzurla ağız tadıyla mutlulukla sürsün inşallah...

İkiz Annesi dedi ki...

Neselihaller öncelikle sana da eşine de çok teşekkür ederim.Cevapları harika Allah mutluluğunuzu daim etsin ve hiç eksiltmesin.
Sevgiler eşine de ayrıca saygılar..

neselihaller dedi ki...

canım benim teşekkür ederim, amin inşallah, cümlemizin......hadi şimdi ikiz babasından bekliyoruz cevapları :-)) sevgiler

Adsız dedi ki...

canim benim Metin abiyi gercekten yürekten tebrik ediyorum tatlim... öyle babalar varki hayatim... neyse bosvereyim...tüm yüregimle diliyorumki allah mutlulugunuzu ömür boyu sürdürsün canim benim
Sultan

neselihaller dedi ki...

Canım arkadaşım çok teşekkür ederim, amin hayatım...öpüyorum kocaman

Deli Anne dedi ki...

a ne güzel mimmiş bu.. iyi düşünmüşsün Gülçinim..

neselihaller dedi ki...

sağol delişim..e hadi o zaman..sıra İlter Bey'de....

Deli Anne dedi ki...

yalnız benim koca şu anda Londra yolları taştan, sen çıkardın beni baştan durumunda ve sanırım 2 hafta yok.. Selim feci hasta, kerim uyumuyor, uyutmuyor.. hem uykusuz hem yorgunum.. şu an Selim'in ateşinin düşmesini bekliyorum

neselihaller dedi ki...

Aaa....ne diyorsun Mümine gerçekten mi? Öncelikle geçmiş olsun canım, umarım ciddi birşey değildir Bilim Selim'in hastalığı...soğuk algınlığı mı? Kerim'in uykusuzluğu seni iyice zorluyordur hele bir de eşin de yanında olamayınca iyice bunalmışsındır...Allah kolaylık versin canım...Ve Allah kavuştursun...

Tamam biraz uzaktayız ama sonuçta biz de İstanbul'dayız, birşeye ihtiyacın olursa mesaj atman yeterli canım...oldu mu? öpüyorum kocaman...

Unknown dedi ki...

Cevaplandii :) Ay vahapa bile yazdirdiysam bende hala is var demektir :)) Sonra okuyunca son cumlesi coookk hosuma gitti. Assskiiiimm diyee bagirdim valla :)

neselihaller dedi ki...

Gul vallahi harika yazmış Vahap bey...ellerine sağlık. Allah mutluluğunu daim etsin hayatım öpüyorum kocaman

Unknown dedi ki...

ee yazsin okadar :)) beni almis oyle basit cumlelerle kurtulamaz :)) hehee hicde mutavazi degilizdir :) Bizde opuyoruz...

anne kaleminden dedi ki...

maşallah allah bozmasın diyorum :)) benim eşim hala çok fazla cesaret edemiyor ikisiyle başbaşa kalmaya, bu röportajı ona okutmam lazım :)))

neselihaller dedi ki...

anne kaleminden; çok teşekkür ederim arkadaşım,amin...senin de eşin bir kalsa çocuklarla başbaşa çok zevk alacağından eminim...büyütecek birşey olmadığını görünce hep isteyecek göreceksin...

dilek dedi ki...

Eşini tebrik ediyorum valla...Sağolsun eşimin oğlumuza belki benden fazla emeği vardır. Ama çok baba tanıyorum ki çocuğuylu en fazla 10 dk geçirebiliyo.Baba gibi babalara saygılarımı sunuyorum:)))

neselihaller dedi ki...

Dilek'ciğim ben de senin eşini tebrik edip saygılarımı sunuyor ve seni de mimliyorum :-)) sıra senin eşinde olsun mu?...baba olmanın nasıl birşey olduğunu bir de kendisinden dinleyelim...kolay gelsin...

Ebru dedi ki...

Çok duygusal bir konu oldu. Çok sevimli eşinin yanıtları ve samimi. Ağzınızın tadı bozulmasın hiç.

Adsız dedi ki...

bravo eşine, şanslısın ;)

Sitare dedi ki...

şekercim;sorular ve cevaplar bi harika.bir iki gün içinde söz yanıtlıycam mimini.yaa şu işine çözüm bul arkadaşı.git kpssye çalış memur ol en güzeli.parası çok değil ama rahatın paha biçilemez.öptüm cicim.

neselihaller dedi ki...

Ebrucuğum sabah senin bloğunu okuyunca içim cız etti...konuların böyle üstüste gelmesi bende sanki bir yaraya dokunmuşum hissi uyandırdı,çok üzüldüm...evlatlarımızla büyüyüp torunlarımızla yaşlanmamız dileğiyle öpüyorum....

Bir annenin paylaşımları çok teşekkür ederim..ben de sık sık aynı şeyi düşünüp şükrediyorum

Sevgiciğim şimdiki aklım olsa zaten....artık memur olmak için de çok geç...parasında pulunda değilim makul saatlerde evde olayım bir de sinir sistemim bu kadar çökertilmesin bana yeter ama ne yapacaksın...çalış köle modunda ağlaya ağlaya emekli olurum ben....bu arada mimin cevaplarını merakla bekliyorum şekercim...

dilek dedi ki...

hımmmm, "ikna turlarına" çıkmam gerek:))))))

Adsız dedi ki...

yazini okurken cok duygulandim canim. ama metinin nasil bir baba oldugunu bildigim icin gozlerim dolu dolu olarak diyorum ki metin daha da fazlasi. bence tum zamanlarin en iyi babasi. torunlarim ve sen cok sanslisiniz. allah ayirmasin, omur versin hepinize. laostan hepinize kucak dolusu sevgiler...

neselihaller dedi ki...

Amin anneciğim...evet Metin daha da fazlası..öpüyorum kocaman